KARAABDÜLBAKİ KÖYÜ
İZMİT/KOCAELİ

FIKRALAR


  


FIKRA:)))

Kaynana ile Kaynatadan Geline Ders...

Ailenin yeni gelini hiç iş yapmazmış.

Bir gün yemekten sonra gelinin kayın validesi ve kayın babası evi süpürmek üzere süpürgeyi alırlar. Maksat gelini uyandırmaktır...

Kayınpeder ile kayınvalide başlar tartışmaya;

- O, "Ben süpüreceğim." Diğeri; "Ben süpüreceğim." diye...

Nihayet gelin beklenen müdahaleyi yapar:

- Aaaa!!! Ne . ayıp şey!.. Bir gün biriniz, bir gün biriniz süpürün!... Ne var bunda kavga edecek... )


NE GÜZEL NAMAZ KILIYOR:
Baba Erenler bir gün camiye gitmiş, cemaate karışmış namaz kılıyor. Cemaat durumdan gayet memnun, sürekli Bektaşi’ye gaz vermekteler;
-Bak birde camiye gitmez diyorlar, hey mubarek nede güzel namaz kılıyor.
Bu kadar iltifat üzerine Bektaşi’nin koltukları kabarmış, 
-Daha bu neki?, sizde birde benim abdestli namazımı görseniz, demiş.

     
      BUNLARDAN HAYIR YOK:

Bir gün bir adamın 3 tane oğlu varmış en büyük oğul, ortanca oğul, en ufak oğul. 
Babası en büyük olana, oğlum bana bir bardak su getir demiş, en büyükte ortancaya demiş babama bir bardak su getir, ortanca da en ufağına demiş babama bir bardak su getir, en ufak hemen atlamış baba: bunlar şerefsiz, sana hayır yok kalk kendi suyunu kendin iç bir bardakta bana getir,demiş.

Ramazan Fıkrası Top Patladı

Tilki ormanda gezmektedir. bir ağacın dalında asili bir geyik budu görür. Açtır ama şüphelenir kontrol etmeye baslar ve görür ki bu bir tuzak. Geyik budu bir iple bombaya bağlıdır. Epeyce uzağa gider ve başını kollarının üzerine koyarak yatar, biraz sonra kurt gelir, budu görür ve yatan tilkiyi de tabi... Tilkiye sorar "ne yapıyorsun dostum" Tilki cevap verir "hiç... yatıyorum" -Burada bir but var
-Evet var
-Neden yemedin
Tilki sakince cevap verir ;
"BU GÜN ORUCUM"
Kurt kendinden emin ; "Ben yiyeyim o zaman"
Tilki "Buyur afiyet olsun" der.
Kurt but 'a uzanır uzanmaz bir patlama ortalık toz duman, kurt yaralı, hareketsiz, 10 metre uzakta perişan halde yatarken tilki sakince budu yemeye baslar.
Bunu gören kurt ;
"LAN ŞEREFSİZ HANİ ORUÇTUN"
Tilki pişkin pişkin ; "Biraz önce top patladı duymadın mı ?" der....
HERKESE NEŞELİ , SAĞLIKLI, HAYIRLI RAMAZANLAR 













Tarih Fıkraları

Tarih dersinde hoca, arka sıralarda dersle ilgilenmeyen öğrenciye sorar:
— “Söyle bakayım, Rumeli Hisarı’nı kim yaptı?”
Ne olduğunu anlamayan öğrenci yerinden fırlayıp:
— “Valla ben yapmadım hocam!” der.
Öğrencinin verdiği bu cevap karşısında kızan hoca sınıftan çıkar, koridor da gördüğü bir öğretmen arkadaşına:...
— “Bilmezsin, sınıfta başıma neler geldi. Bir öğrenciye Rumeli Hisarı’nı kimin yaptığını sordum. Ben yapmadım demez mi?
Öteki hoca Tarihçiyi teselli eder:
— “Üzülme hocam, bu çocuklar böyledir. Hem yaparlar, hem yapmadım derler.”
Tarih hocası daha da sinirlenir. Soluğu müdürün yanında alır:
— Müdür Bey, sınıfta Rumeli Hisarı’nı kimin yaptığını sordum bir öğrenci kalkıp ben yapmadım hocam, dedi. Koridorda bir öğretmen arkadaşa söyledim. Onlar hem yapar, hem de yapmadıklarını söylerler, dedi. Ne diyeceğimi şaşırdım olmaz böyle şey…”
Müdür gayet sakin:
— “Üzülmeyin hocam. Şimdi bakanlığa bir yazı yazar, kimin yaptığını sorarız.



RAMAZAN İMAMI

Birinci rekatta biraz şaşırdı ama ikinci rekatta işi düzeltti :

Zamanın birinde; Erzurum'dan bir grup insan, hacca gitmek için yola çıkmışlar. Van'a gelmişler.Van'ın bir köyünde konaklamaya karar vermişler.O köyün de imamı yokmuş.
Köylüler aralarında konuşmuşlar ve Erzurum'dan çıkıp hacca giden bu topluluktan birini, imam yapmaya karar vermişler.

''Bu insanlar hacca gidiyorlarsa, boş insan deği...llerdir'' diye düşünmüşler.Nitekim; tekliflerini, içlerinden birisi kabul etmiş. Her yıl, 400 koyun verilecekmiş imama.
Adam; ''hacca gidip masraf yapacağıma, burada kalıp, yalandan imamlık yapar ve her yıl 400 koyun sahibi olurum'' diyerek işe başlamış.
Köylü camide toplanmış, namaz kılınacak.
Sayın İmam, başlamış namazı kıldırmaya:
- ''Erzurum'dan çıktım yola, Van'da verdim mola.. 400 koyun verdiler bana, Allahuekber!'' Bu, günlerce aynı biçimde devam etmiş.
Köylü bu işe biraz şaşırmış ve konuşmuşlar aralarında:
- ''Daha önceki imam mı yanlış kıldırıyordu, yeni imam mi yanlış kıldırıyor?
Bunu gidip, Müftü'ye soralım.''
Sayın Müftü, has Trabzon'lu!! Müftüye gelen halk, her şeyi anlatmış.
Müftü köylüye dönerek:
- ''Siz şimdi, hiç imama çaktırmadan köyünüze dönün ve namaz vakti camide toplanın; ben de namaza geleceğim'' diye emir verir.
Herkes köyüne döner ve namaz vakti cemaat camide toplanır.
Tabi ki Sayın Müftü de camidedir.İmam namazı kıldırmaya başlar.
Birinci rekat:
- ''Erzurum'dan çıktım yola, Van'da verdim mola.. 400 koyun verdiler bana, Allahuekber!'' der hoca.Arkadan "öhö.. öhö!.." şeklinde bir ses duyulur.
İmam, ''yakalandım, herhalde!'' diye korkmaya başlar.
İkinci rekatta, sözlerinde biraz değişiklik yapar:
- ''Erzurum'dan çıktım yola, Van'da verdim mola.. 400 Koyun verdiler bana, yarısı sana yarısı bana.. Allahuekber!''Namaz bitince, köylü Müftüye dönerek;
- ''İmam efendi namazı doğru mu kıldırıyor?'' diye sorar.

Müftünün cevabı:
- ''Haçen, birinci rekatta biraz şaşırdı ama ikinci rekatta işi düzeltti.

 
F A R K:

Temel'e sormuşlar,
- Evli kadın ile dul kadın arasında ne fark vardur?
- Tul kadın kocasının nerede olduğuni piliy, evli kadın pilmiy
 

Aile reisi kimdir?

Torun dedesine sorar : Dede Aile reisi kimdir? Kadın mı erkek mi diye?
Dede : Erkek ailenın başıdır yavrum.
Pekiyi: Kadın nedir?
Kadın boyundur. Başı istediği yöne çeviren boyundur der..

UŞAKLI TÜRKÇE ÖĞRETMENİ:
Uşaklı türkçe öğretmenin Diyarbakıra tayini çıkar.Öğrenciler arasında kürt,laz,muhacir karma öğrenciler vardır.
DERS:Fiil çekimi
Laz öğrenciyi fiil çekmeye kaldırır.(Bakmak) fiilini çek bakayım der.
Bakayrum
Bakayrısun
Bakayru
Bakayruk
Bakayrısunuz
Bakayrular otur yerine sıfır.Kürt öğrenciye sen çek bakalım der....
Bokıram
Bokırsın
Bokır
Bokırık
Bokırsınız
Bokırlar otur yerine sıfır.Muhacır öğrenciyi kaldırır.
Bakerim
Bakerisin
Bakeri
Bakeriz
Bakerisiniz
Bakeriler otur yerine sıfır.Bakın fiil böyle çekilir.
Bakıpdurum
Bakıpdurusun
Bakıpduru
Bakıpduruz
Bakıpdurusunuz
Bakıpdurula işte türkçe öğretmenin örnek fiil çekimi (çift sıfır)

KEMAL USTA
 
Temel bir gün tuvalete girmiş. Yanında bir adam varmış ve sormuş. Temel:
Haçan sen Karadenizlü misun?
diye sormuş.
Adam evet demiş.
Temel: Pekü Trabzonli musun? diye sormuş. Adam buna da evet demiş.
Temel: Peki senün köyin Çamlıhemşin midur? da diye bir soru daha sormuş.
adam bunada evet demiş.
Temel: Peki senin sünnetçin Kemal üsta midir da? diye bir soru daha sormuş.
Adam sinirlenmiş.
Adam: Ebe adam sen nereli olduğumu, köyümü biliyorsin sünnetçimi nerden
biliyorsun? diye sormuş.
Temel: 'Kemal ustayı kim bilmez!!! Hep yamuk keser yarım saatten beri
bacağıma işiyorsin da demiş


Malatya' da vakti zamanında yaşanan gerçek bir olayın kahramanı olan adamdır.

Mezarlığın yakınında tarlası bulunan ve beyaz gömlek giyinmiş bir adam gün boyu çapa yapmış ve yorulmuştur. akşam üzeri ağaçların gölgesinin vurduğu mezarlıktaki taş mezarlardan birinin üzerine sırtını dayayarak dinlenmek istemiş ve uykuya dalmıştır. gözünü açtığında yaklaşan bir at sesi duyar ve gerilerek kendine gelmeye başlar. tam o sırada at sesi yaklaşır ve atlı mezarlığın önünden geçer. geçen atlı korkmuş olmasından mütevellit " esselamı aleyküm yerde yatanlar" der ve yoluna devam eder. yeni uyanmış ve mezarlıkta yatan amcamız ise muzurluktan mıdır yoksa saflıktan mıdır bilinmez "ve aleyküm selam atla gidenler der" ve ayağa dikilir. ay ışığında mezardan kalkan ve kendine cevap veren adamı ölü sanan atlımız korkudan atından düşer ve ölür.





Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol